AMERİKAN AÇGÖZLÜLÜĞÜ & KÂR İÇİN TÂRİH YOK ETME GAFLETİ

Kategori > Tarih
Eklenme tarihi: 18 November 2024, Monday

Yazar Resmi

Nenedio Yazarı: Kıvanç Üzümcü

E-Posta: kivanc.basi@gmail.com

 

    Aktör Tom Hardy'nin başrolde oynadığı "Capone" filmini izleyenler, gangster Al Capone'un Miami'deki o ünlü evini bilirler. Al Capone’un Miami’deki 101 yaşındaki târihî mâlikânesinin, şuanki mülk sâhipleri tarafından bir mahkeme kararı ile yıktırılması haberi, târihin önemini ve değerini kavrayıp mutlaka korunması gerektiğini bilen herkes için bir şok dalgası yaratmakla birlikte, kendilerine ve temsilcilerine hiçbir şekilde ulaşılamayan yeni mülk sâhiplerine karşı da %100 haklı bir öfke dalgasına yol açtı. Üç büyük bölümden oluşan, içinde balık tutulacak kadar büyük bir de havuzu olan, organize suçun bir topluma ne denli büyük çaplarda zarar ve yıkım getirdiğinin, ne denli bir kibir ve israf teşkil etiğinin somut bir târihî kanıtı niteliğinde olan ünlü mâlikânenin, kesin olarak yasalarca korunması gereken bir târih örneğinin, böyle şuursuzca, umursamazca, hunharca, câhilce ve sırf para ve kâr için sonsuza dek yok ettirilmesi, böylece türümüzün (şahsen artık "homo sapien" değil "homo moronicus" ya da "homo idiotus" diyorum) târihine bir başka kötülük, ve de yeri asla doldurulamayacak bir başka kayıp olarak geçmiştir. Evi yaklaşık 15 milyon dolara satın aldıktan sonra kendilerine daha çok alan açmak, oraya yeni bir ev inşa ettirip yüksek kârla satmak için bu insanlık suçunu işleyenlere haberciler tarafından ne kadar ulaşılmaya çalışılmış olsa da, telefonlara çıkmadıkları, hiçbir şekilde ulaşılamadıkları, yine haber kanalları aracılığıyla halka arz edilmiştir. 

     Chicago Outfit’in en medyatik ve belki en acımasız, ve söylemeye gerek yoktur ki gaddar ve zâlim patronu, “Public Enemy No.1”, yani bir numaralı halk düşmanı olarak kendi yaşadığı dönemde de federallerce hedef gösterilen ve uzun süre takip edilip en sonunda işlediği o kadar suçlara rağmen yalnızca vergi kaçakçılığı suçundan tutuklanıp, ünlü ada hapishanesi Alcatraz’a gönderilen, 1920’lerin ve 1930’ların en önemli yeraltı dünyası figürlerinden biri olarak tarihe geçen bu takım elbiseli psikopat (Capone), cani, kâtil ve büyük ölçekli dolandırıcı (bugünün sözüm ona “etkileyicilerini”, “YouTuberlarını” ve diğer bazı ne idüğü belirsiz görünen ama aslında belli olan medyatik özentileri, soytarıları ve medya maymunlarını hatırlatmıyor değil), Brooklyn, New York’ta doğmuş, bozuk ve çarpık karakteri ve kişiliği kendini çok erken yaşlarda göstermeye başlamıştır. Yaklaşık 14 yaşlarında öğretmenini dövmüş, okulu bırakmış, sokak çetelerine katılmış, hiçbir yasal ve dürüst işte uzun süre tutunamamış (dürüstçe çalışmak zor geldi herhalde haspaya), it kopuk ve serseri dediğimiz sokak çetelerine katılıp erken çağlarda çeşitli suçlar işleyerek suç dünyasına kendini tanıtmaya başlamıştır. O dönemlerde Amerikan devleti henüz bugünkü gücünün yanından geçemezken, yasa bugünkü kadar güçlü, yaygın ve yaptırımlı değilken, bundan sonuna kadar yararlanıp polis teşkilâtını, avukat takımını ve bâzı federalleri de yan ceplerinde tutan ve halktan saygınlık ve kabul bekleyecek kadar yüzsüz ve utanmaz olan bu kent suçluları (gangsterler), çok geçmeden adlarını suç târihinin silinmez ve utanılası sayfalarına yazdırmaya başladılar. New York’taki beş büyük mafya “ailesinden” (Gagliano, Mangano, Profaci, Bonanno ve Luciano) diğer suçlularla, aynı zamanda polis teşlilâtı ve politikacılarla da yakın bağlantıları ve ilişkileri olan Capone, kanla hükmettiği Chicago’nun soğuk iklimi ve karlı oluşundan nefret ettiği için Miami, Florida’da satın aldığı ve kışın oraya sıkça gittiği ünlü mâlikâneye ailesini de getirtmiştir. Yönettiği genelevde pazarladığı kadınlarla ilişkiye girmesinden dolayı frengi olduğu ve zekâ yaşının giderek azalmasından dolayı, ve bir süre sonra bir tehdit olarak görülmediğinden dolayı federallerin gözlemi altında serbest bırakıldığında, yine bu mâlikânede yaşamının son dönemlerini geçirmiş ve frenginin bedenini ve zihnini giderek etkilemesinden ve komplikasyonlara yol açmasından dolayı 25 Ocak 1947’de, 48 yaşında ölmüştür. 1899 doğumlu Capone’un Miami’deki bu ünlü eve taşınmasının, o zamanda civardaki tek komşu ev olan evin sâkinkerini son derece rahatsız etmiş olması ve onu bölgede istememiş olmaları bilinmektedir. Aklı doğru ve sağlıklı çalışan kim olsa, öyle birini kendi yaşadığı semtte, kentte, eyâlette ve hatta ülkede istemezdi.  

     Sonuç olarak gelecek nesillere kalacak ve onlara insan türünün ne denli çok yönlü, karmaşık, dinamik, insanlığa ve uygarlığa müthiş katkıları olan harika insanların yanı sıra (Einstein, Da Vinci, Renaissance aydınları, Bertrand Russell, David Hume, Adam Smith, Epicurus, Marcus Aurelius, Aristo, Anaksimander, Thales, Büyük İskender, Hawking, Marie Curie, Alexander Flemming, Louis Pasteur, Graham Bell, Nicola Tesla, Celâl Şengör, Gönül Tekin, Muazzez İlmiye Çığ, Atatürk, Abraham Lincoln, George Washington, Benjamin Franklin, Winston Churchill ve daha birçokları), inanilmaz zararlari olan ve yıkımdan, katliamdan, fanatizmden, ilkellik ve ilkelcilikten, barbarlıktan ve feodalizmden başka bir şey getirmeyen sapkınların ve delilerin de var olduğunu hatırlatacak olan, ve bunun dünyadaki bir çok örneğinden ve kanıtından biri olan Al Capone’un Miami mâlikânesinin para için, rant için, kişisel kâr ve çıkar için yok edilmesi, sonsuza dek affedilmeyecek ve tefâfisi olmayacak bir hareket ve insanlığa gerçek anlamda bir hakâret ve küfür olmuştur. Bu hareket, hem şimdiki, hem de gelecek tüm nesillerden, kendi türlerinin târihiyle ilgili somut bir belgeyi, bir kanıtı ilelebet silerek ve dolayısıyla onlardan bu târihî öğrenme ve şahit olma hakkını kalıcı olarak çalarak, onları bu temel gereksinimden ve haktan kalıcı olarak mahrum etmektir. 

Kınıyoruz! 


NEDİON! Tepkisi Ver:
6
6
0
0
7
0
0
NENEDİO ÜYELERİ NEDİO?
Yorum Yap: